MERHABA adım Ayfer. 28 yaşındayım, bekarım ama bakire değilim. İş için İstanbula yeni taşındım. Hukuk müşavirliğinde oldukça koşuşturmalı ve yorucu bir işim var. Her gece ayaklarımı sıcak suya sokmazsam sızısından yattırmaz, o denli yorucu. İşim gereği mini etek ve gömlek giymek zorundayım. Ama göğüslerim büyük olduğu için yanımda herzaman iğne iplik taşırım, düğmem koparsa diye, sık sık da hakimiyet ederim. Bazen büroya uğramadan 5 yere buluşmaya gitmek zorunda kalıyorum. Yeniden öyle bir gündü ki, artık adım atacak halim kalmamıştı. İşarkadaşım Esra ile Ortaköy tarafında bir Cafeye oturduk. Boğaz havası terden yapışmış kıyafetlerimizi alttan alttan ferahlatıyordu. Bir düğmemi açayım derken, üstten iki düğmem koptu fırladı yere, kalabalığın içinde kayboldu. Ben, “Tühh ya, rezil oldum!” dedim. Esra da, “Aman boşver, memleket meme görsün!” deyince gülüştük. Ama insanlar artık yalnızca bakmıyor, birbirlerine işaret etmeye başladılar bizi. Başka Bir Deyişle gerçeğinde beni. Bu vaziyet hem güzelime gidiyor, hem rahatsız oluyordum.
Cafede azıcık dinlendikten sonra büroya uğrayıp, dosyaları vazgeçip, ordan da Beşiktaşa geçmeye karar verdik. Esra, “Birkaç bira yuvarlasak?” diye öneri etti, ben de hemen kabul ettim. Bu arada göğüslerimin fazla sarih olduklarını unutmuştum dahi. Adamların gıda gibi bakmalarına zati alışığım. Beşiktaşa gittik, ordan İstiklal, derken soluğu bir barda aldık. Biralar geldi, ama garsonun gözü bende, aralıksız, “Birşey mi istediniz?” diye yanımızda bitiyor. Esraya o garsonun hallerini tuhaf bulduğumu söyleyince, Esra bana memelerimi andırdırdı, ki birden utandım. Esra ise, “Ayferciğim bu gece de böyle olsun, ne var sanki, iki düğmen sarih olsa nolur?” dedi. “Neyse!” dedim, bardak kaldırdık, eğlenmeye kaptırdık kendimizi.
Çapraz masadan iki erkek bizi fena halde kesmeye başlamıştı. Hani en küçük bir işaret versem anında masamıza gelecekler. Esraya, çapraz masadakilere çaktırmadan bakmasını, tiplerini beğendiyse masaya çağıracağımı söyledim. Esra zati Her sikim salatalık diyene bir avuç tuz alıp koşan birisi, “Çağır kız, esmer olanı benim ama! Kimbilir ne büyük siki vardır!” dedi. Esrayla birbirimize baktık ve koptuk gülmekten. Esra hafiften ayyaş olmuştu dahi. Ben adamlardan birine tebessümünce, kalktılar ve bizim masaya doğru harekete geçtiler. Yanımıza gelip, “Selam, oturabilirmiyiz?” dediler. Esra güldü, ben de, “Natürel, buyrun!” dedim. Esmer olan Buğra oturur oturmaz, Esra elini adamın dizine koydu. İçimden bütün Yuh orospu, azıcık bekleseydin! diye geçiriyordum ki, Esra adamın sikini pantolunun üzerinden okşamaya başladı. Ağzım sarih kaldı resmen. Bizim Esra meğerse ne kadar süratliymiş. Adamları ben çağırdım, karı nerdeyse oracıkta siktirecek kendini. Baktım bunlar yiyişmeye başladılar, ben ilginç oldum. Benimki de Halim bunu farkedince, “İsterseniz başka bir mekana geçelim, burası azıcık cansız geldi bana, müzikler iyi değil, ne dersiniz ha?” dedi. Emeli onları birbirinden azıcıkçık ayırıp soğumalarını sağlamaktı natürel. Ben hemen, “Aaa evet evet, iyi olur!” diye sıçradım. Esra, “Ne oluyor?” demeye kalmadan, hep birlikte kalktık.
Ben utana sıkıla bu yeni tanıştığımız adamlarla yürürken, Esra adamın koluna girmiş kahkaha ata ata yürüyordu. İçimden, Ah Esra alacağın olsun orospu! dedim. Ben adamlardan kurtulmanın yolunu ararken, Halim koluma girdi ve kulağıma, “Merak etme, Buğra da ben de efendi insanlarız, rahat ol, eğlenmene bak, Esrayı düşünme, onun kafası hoş olmuş, ama Buğra iyi adamdır!” deyince, azıcık gevşedim. Bir gece kulübüne girdik. Bizi emret ettiler. Halim selamlaştı, onu tanıyorlardı. Hemen bizi loca gibi bir yere aldılar, alkoller yemekler masamızı donattılar. Halim garsona, “Servisi ben yaparım, siz bizi rahatsız etmeyin yeter!” dedi. Garson da, “Peki Halim bey!” deyip, perdeyi çekti gitti. Ben azıcık etkilenmiştim doğrusu, güçlü ve haysiyetli erkekleri hep hoşlanmışımdır. Halim’e karşı azıcık daha rahat davranıyordum artık.
Esra, “Ben bir lavaboya gideceğim.” dedi kalktı, ama azıcık sallanıyordu. Ben de kalktım, koluna girdim, birlikte gittik. İçeri girince bana, “Kız Ayfer, Buğraya dibim düştü, adamın siki bileğimden kalın resmen, barda vıcık vıcık oldum!” dedi. Afallamıştım, “Kızım sen ayyaş değilmisin?” dedim. “Yok değilim, Buğranın işini basitleştirmek için ayyaşmışım gibi yapıyorum! Eee, Halimin siki nasıl? Büyük mü? Adam memelerine aç kurt gibi bakıyor, kesin memelerini sikmeyi düşünüyor, benden söylemesi!” dedi. “Halim efendi biri, öyle ileri gitmez!” dedim. Esra şuh bir kahkaha attı, “Bir saate kadar bu ikisi bizi haykırdıra haykırdıra sikmezlerse ben de birşey öğrenmiyorum!” dedi ve lavabodan dışarı çıktı. Ben de peşinden, tekerrür koluna girdim, numara yaptığı emin olmasın diye natürel. Ama kimsenin umrunda değil gibiydi, herkesin kafalar hoş olmaya başlamıştı.
Artık hadisenin rengi emin olmuştu, kendimizi siktirecektik. Ben de ayyaş olmuşum gibi yapmaya başladım, Esradan evvel emelimize erişmek için. Halimle çılgın gibi öpüşmeye başladık. Halim de masanın altından bacaklarımı okşuyordu. Ben de elimi masanın altına götürüp direk fermuarını açtım, sikini çıkardım, elimi geri çıkardım masanın üstüne ve Halime baka baka elime tükürdüm, tekerrür elimi masanın altına götürdüm ve sikini tuttum. Halim birden dudaklarıma yumuldu. Masanın altından sikini koparır gibi 31 sürükletiyordum. Halim sırtımı okşayan elini alt kaydırarak, mini eteğimin belinden içeri sokmaya ve popomu okşamaya çalışıyordu. Ben de arkadan eteğimin fermuarını açıp azıcık yukarıya kalktım. Gerçeğinde yalnızca eli rahat girsin istemiştim, ama o yanlış kavradı ve eteğimi külodumla beraber alt çekti. Eteğimle külodumu ayaklarıma kadar indirmişti, sonra eğilip ayaklarımı teker teker kaldırıp, eteğimi ve külodumu aldı, oturduğumuz yere koydu. Alt tarafım tamamen üryan kalmıştı. Artık ne olacaksa olsun diye düşünerek, Halimin zati dışarda olan sikinin üstüne oturdum. Resmen gece kulübünün locasında, daha yeni tanıştıgım bir adamın kocaman sikinin üstünde zıplıyordum, hemde Esra ve Buğranın gözlerinin önünde!
Esra sikildiğimi görünce, “Vay orospu vay!” diye bağırdı, ama ben onlara bakamıyordum dahi, hali hazırda utanıyordum sanırım. Esra da masaya oturup, eteğini beline sıyırdı ve Buğraya, “Yala amımı!” diye buyurdu. Buğra bir yandan üstünü çıkarıp, bir yandan da Esranın amını şapur şupur yalamaya basladı. Azıcıktan Esra Buğraya, “Hadi artık sok sikini, amım yanıyor!” diye haykırmaya başladı. Esranın haykırmasına garsonlar gelecek diye kaygılanıyordum ki, Halim garsona seslendi. Perde açıldı, garson bizi öyle gördüğü halde yığınını bozmadan Halimin ağzına kulağını götürdü. Sonra da, “Tamam efendim!” diyerek gitti. Azıcıktan şampanya getirdi patlattı ve Esrayla beni yıkadı resmen ve gitti. Halim memelerimin üzerinde kalan şampanyayı emiyordu. Sonra pantolununu çıkarıp attı, sikini memelerimin arasına soktu, ben de ellerimle memelerimi sikine sardım, Halim çılgın gibi memelerimin arasında gidip gelmeye başladı. Okadar çok güzelime gitti ki, “Sik memelerimi, boşal üstüne, yıka beni döllerinle!” diye inliyordum…
Halim birden beni ters çevirdi ve masaya domalttı. Götümü sikecekti. Sikini yasladı, şampanya suratından siki kaydı birden girdi götüme. O anda, “Orospu!” diye bağırdım, ki Esra dönüp baktı. Ben de acıyla gülerek, “Sana değil be, götümü siken orospuya dedim!” deyince herkes gülmeye başladı. Gerçeğinde Orospu Çocuğu demek istemiştim, ama nedense ağzımdan yalnızca Orospu çıkmıştı. Bu arada Esra benim süratime yetişemiyor diye çıldırıyor, Buğraya aralıksız emir veriyordu, ki Buğra öfkelendi, “Sus be orospu!” deyip sikini Esranın ağzına, gırtlağına kadar soktu. Esranın gözünden yaşlar geliyor, yarak ağzına girip çıktıkça, “Gluk gluk!” sesler çıkarıyordu. Onları izlerken götüme girip çıkan kocaman sikin verdiği zevk fantastikti. Halim inlemeye başladı ve bana, “Hemen dön!” dediği zaman ne yapmak istediğini kavramıştım. Hemen döndüm, sikini memelerimin arasına aldım, memelerimle onun sikine 31 sürüklüyordum. Öyle bir patladı ki, ağzıma suratıma gözüme dahi geldi dölleri. Hemen sikinin sapından yakalayıp ağzıma aldım, yalayarak temizledim. Buğra da bu arada Esranın ağzına patlamış, ama Esra hepsini yutamadığı için döllerin bir kısmı dudaklarından akıyordu. Orospu eliyle onları da toplayıp hepsini yuttu.
Sabah 5’e kadar o mekanda sikiştik. Esranın da benim de am göt dümdüz oldu. Fakat Halim her seferinde memelerime boşaldı. Hatta Buğra Esrayı sikerken, bana, “Bir kere de ben memelerine boşalmak istiyorum!” deyince, Esra buna çok bozuldu, ama neyse ki küsmedi bana.
Ogün orospu Esraya uydum ve sayesinde hoş bir sikiş yaşadım
Cafede azıcık dinlendikten sonra büroya uğrayıp, dosyaları vazgeçip, ordan da Beşiktaşa geçmeye karar verdik. Esra, “Birkaç bira yuvarlasak?” diye öneri etti, ben de hemen kabul ettim. Bu arada göğüslerimin fazla sarih olduklarını unutmuştum dahi. Adamların gıda gibi bakmalarına zati alışığım. Beşiktaşa gittik, ordan İstiklal, derken soluğu bir barda aldık. Biralar geldi, ama garsonun gözü bende, aralıksız, “Birşey mi istediniz?” diye yanımızda bitiyor. Esraya o garsonun hallerini tuhaf bulduğumu söyleyince, Esra bana memelerimi andırdırdı, ki birden utandım. Esra ise, “Ayferciğim bu gece de böyle olsun, ne var sanki, iki düğmen sarih olsa nolur?” dedi. “Neyse!” dedim, bardak kaldırdık, eğlenmeye kaptırdık kendimizi.
Çapraz masadan iki erkek bizi fena halde kesmeye başlamıştı. Hani en küçük bir işaret versem anında masamıza gelecekler. Esraya, çapraz masadakilere çaktırmadan bakmasını, tiplerini beğendiyse masaya çağıracağımı söyledim. Esra zati Her sikim salatalık diyene bir avuç tuz alıp koşan birisi, “Çağır kız, esmer olanı benim ama! Kimbilir ne büyük siki vardır!” dedi. Esrayla birbirimize baktık ve koptuk gülmekten. Esra hafiften ayyaş olmuştu dahi. Ben adamlardan birine tebessümünce, kalktılar ve bizim masaya doğru harekete geçtiler. Yanımıza gelip, “Selam, oturabilirmiyiz?” dediler. Esra güldü, ben de, “Natürel, buyrun!” dedim. Esmer olan Buğra oturur oturmaz, Esra elini adamın dizine koydu. İçimden bütün Yuh orospu, azıcık bekleseydin! diye geçiriyordum ki, Esra adamın sikini pantolunun üzerinden okşamaya başladı. Ağzım sarih kaldı resmen. Bizim Esra meğerse ne kadar süratliymiş. Adamları ben çağırdım, karı nerdeyse oracıkta siktirecek kendini. Baktım bunlar yiyişmeye başladılar, ben ilginç oldum. Benimki de Halim bunu farkedince, “İsterseniz başka bir mekana geçelim, burası azıcık cansız geldi bana, müzikler iyi değil, ne dersiniz ha?” dedi. Emeli onları birbirinden azıcıkçık ayırıp soğumalarını sağlamaktı natürel. Ben hemen, “Aaa evet evet, iyi olur!” diye sıçradım. Esra, “Ne oluyor?” demeye kalmadan, hep birlikte kalktık.
Ben utana sıkıla bu yeni tanıştığımız adamlarla yürürken, Esra adamın koluna girmiş kahkaha ata ata yürüyordu. İçimden, Ah Esra alacağın olsun orospu! dedim. Ben adamlardan kurtulmanın yolunu ararken, Halim koluma girdi ve kulağıma, “Merak etme, Buğra da ben de efendi insanlarız, rahat ol, eğlenmene bak, Esrayı düşünme, onun kafası hoş olmuş, ama Buğra iyi adamdır!” deyince, azıcık gevşedim. Bir gece kulübüne girdik. Bizi emret ettiler. Halim selamlaştı, onu tanıyorlardı. Hemen bizi loca gibi bir yere aldılar, alkoller yemekler masamızı donattılar. Halim garsona, “Servisi ben yaparım, siz bizi rahatsız etmeyin yeter!” dedi. Garson da, “Peki Halim bey!” deyip, perdeyi çekti gitti. Ben azıcık etkilenmiştim doğrusu, güçlü ve haysiyetli erkekleri hep hoşlanmışımdır. Halim’e karşı azıcık daha rahat davranıyordum artık.
Esra, “Ben bir lavaboya gideceğim.” dedi kalktı, ama azıcık sallanıyordu. Ben de kalktım, koluna girdim, birlikte gittik. İçeri girince bana, “Kız Ayfer, Buğraya dibim düştü, adamın siki bileğimden kalın resmen, barda vıcık vıcık oldum!” dedi. Afallamıştım, “Kızım sen ayyaş değilmisin?” dedim. “Yok değilim, Buğranın işini basitleştirmek için ayyaşmışım gibi yapıyorum! Eee, Halimin siki nasıl? Büyük mü? Adam memelerine aç kurt gibi bakıyor, kesin memelerini sikmeyi düşünüyor, benden söylemesi!” dedi. “Halim efendi biri, öyle ileri gitmez!” dedim. Esra şuh bir kahkaha attı, “Bir saate kadar bu ikisi bizi haykırdıra haykırdıra sikmezlerse ben de birşey öğrenmiyorum!” dedi ve lavabodan dışarı çıktı. Ben de peşinden, tekerrür koluna girdim, numara yaptığı emin olmasın diye natürel. Ama kimsenin umrunda değil gibiydi, herkesin kafalar hoş olmaya başlamıştı.
Artık hadisenin rengi emin olmuştu, kendimizi siktirecektik. Ben de ayyaş olmuşum gibi yapmaya başladım, Esradan evvel emelimize erişmek için. Halimle çılgın gibi öpüşmeye başladık. Halim de masanın altından bacaklarımı okşuyordu. Ben de elimi masanın altına götürüp direk fermuarını açtım, sikini çıkardım, elimi geri çıkardım masanın üstüne ve Halime baka baka elime tükürdüm, tekerrür elimi masanın altına götürdüm ve sikini tuttum. Halim birden dudaklarıma yumuldu. Masanın altından sikini koparır gibi 31 sürükletiyordum. Halim sırtımı okşayan elini alt kaydırarak, mini eteğimin belinden içeri sokmaya ve popomu okşamaya çalışıyordu. Ben de arkadan eteğimin fermuarını açıp azıcık yukarıya kalktım. Gerçeğinde yalnızca eli rahat girsin istemiştim, ama o yanlış kavradı ve eteğimi külodumla beraber alt çekti. Eteğimle külodumu ayaklarıma kadar indirmişti, sonra eğilip ayaklarımı teker teker kaldırıp, eteğimi ve külodumu aldı, oturduğumuz yere koydu. Alt tarafım tamamen üryan kalmıştı. Artık ne olacaksa olsun diye düşünerek, Halimin zati dışarda olan sikinin üstüne oturdum. Resmen gece kulübünün locasında, daha yeni tanıştıgım bir adamın kocaman sikinin üstünde zıplıyordum, hemde Esra ve Buğranın gözlerinin önünde!
Esra sikildiğimi görünce, “Vay orospu vay!” diye bağırdı, ama ben onlara bakamıyordum dahi, hali hazırda utanıyordum sanırım. Esra da masaya oturup, eteğini beline sıyırdı ve Buğraya, “Yala amımı!” diye buyurdu. Buğra bir yandan üstünü çıkarıp, bir yandan da Esranın amını şapur şupur yalamaya basladı. Azıcıktan Esra Buğraya, “Hadi artık sok sikini, amım yanıyor!” diye haykırmaya başladı. Esranın haykırmasına garsonlar gelecek diye kaygılanıyordum ki, Halim garsona seslendi. Perde açıldı, garson bizi öyle gördüğü halde yığınını bozmadan Halimin ağzına kulağını götürdü. Sonra da, “Tamam efendim!” diyerek gitti. Azıcıktan şampanya getirdi patlattı ve Esrayla beni yıkadı resmen ve gitti. Halim memelerimin üzerinde kalan şampanyayı emiyordu. Sonra pantolununu çıkarıp attı, sikini memelerimin arasına soktu, ben de ellerimle memelerimi sikine sardım, Halim çılgın gibi memelerimin arasında gidip gelmeye başladı. Okadar çok güzelime gitti ki, “Sik memelerimi, boşal üstüne, yıka beni döllerinle!” diye inliyordum…
Halim birden beni ters çevirdi ve masaya domalttı. Götümü sikecekti. Sikini yasladı, şampanya suratından siki kaydı birden girdi götüme. O anda, “Orospu!” diye bağırdım, ki Esra dönüp baktı. Ben de acıyla gülerek, “Sana değil be, götümü siken orospuya dedim!” deyince herkes gülmeye başladı. Gerçeğinde Orospu Çocuğu demek istemiştim, ama nedense ağzımdan yalnızca Orospu çıkmıştı. Bu arada Esra benim süratime yetişemiyor diye çıldırıyor, Buğraya aralıksız emir veriyordu, ki Buğra öfkelendi, “Sus be orospu!” deyip sikini Esranın ağzına, gırtlağına kadar soktu. Esranın gözünden yaşlar geliyor, yarak ağzına girip çıktıkça, “Gluk gluk!” sesler çıkarıyordu. Onları izlerken götüme girip çıkan kocaman sikin verdiği zevk fantastikti. Halim inlemeye başladı ve bana, “Hemen dön!” dediği zaman ne yapmak istediğini kavramıştım. Hemen döndüm, sikini memelerimin arasına aldım, memelerimle onun sikine 31 sürüklüyordum. Öyle bir patladı ki, ağzıma suratıma gözüme dahi geldi dölleri. Hemen sikinin sapından yakalayıp ağzıma aldım, yalayarak temizledim. Buğra da bu arada Esranın ağzına patlamış, ama Esra hepsini yutamadığı için döllerin bir kısmı dudaklarından akıyordu. Orospu eliyle onları da toplayıp hepsini yuttu.
Sabah 5’e kadar o mekanda sikiştik. Esranın da benim de am göt dümdüz oldu. Fakat Halim her seferinde memelerime boşaldı. Hatta Buğra Esrayı sikerken, bana, “Bir kere de ben memelerine boşalmak istiyorum!” deyince, Esra buna çok bozuldu, ama neyse ki küsmedi bana.
Ogün orospu Esraya uydum ve sayesinde hoş bir sikiş yaşadım