Ben Cem, özel sektörde yönetici olarak çalışıyorum. 40 yaşındayım. Evliyim, bir kızım ve bir oğlum var. Eşimi severek evlendim ama evlenenler bilir heyecan bitiyor. Ama içimizdeki delikanlı ölmüyor. 2 tane kafadar arkadaşım var. Uzun zamanlar birlikteyiz. Yemediğimiz halt kalmamıştır.
Erdal acayip hovarda deli dolu bir tiptir. Mehmet ise çok daha kontrollü ve sakindir. Kendi aramızda ona hoca deriz. Uzatmayayım çok yakınız, birbirimizin eşlerini ve ailelerini bile tanır, zaman zaman gelir gideriz.
Eşim evlendiğimiz günden beri dekolte kıyafetler, mini etekler ve seksi kıyafetler giyer. Onun böyle giyinmesi benimde hoşuma gidiyor.
Kızım Aslı, üniversiteye yeni başlamıştı, boyu, posu, vücudu çok güzel ve seksidir.
Annesi de ben de hiç baskı yapmadık, açık saçık istediği gibi giyinir, erkek arkadaşı olur. Etrafındakilerin ilgisini çekmeyi hep başarır, dışarıya gezmeye alış verişe çıktığımızda herkesin gözü ondadır. Benim kankiler bile benim kıza iltifatlar düzerler.Seni alıcam, seni kaçırıcam vs, benim kızda şakaya gelir.
Üç kafadar hepimiz aynı takımlıyız. Bir gün maça beraber gidiyorduk. Kızım “ben de geleyim ” dedi, o da futbolu sever. Bende ” sıkılmazsan gel ama bak biz maçtan sonra içeriz, geç geliriz falan dedim ” dedim.
Kızımda “sıkılmam, biraz stres atarım geliyorum” dedi. Arkadaşlarla buluştuk eve kızımı almaya geldik. Araba ile kapıda beklerken kızım geldi. Düşük bel beyaz ve daracık bir pantolon ile üzerindeki ise göbeği açık dar ve kısa bir şey vardı.
Çok seksi görünüyordu, arkadaşlar kızımı görünce ikisi de ellerini önlerine götürdüler ve bir güzel karıştırdılar. Gözlerini benim kızdan alamadılar. Kızım her zaman seksi giyinirdi ama maça gidiyoruz diye biraz daha dikkat eder diye düşünmüştüm. Giyimine hiç karışmadığımız için yine de bir şey demedim.
Kızımda bindikten sonra maçın oynanacağı yere doğru yola çıktık. Park yeri olmadığından ve maç sonu yoğun trafiğe girmemek için stadın biraz uzağına bir yere arabayı park edip metro ile maça gidip izledik. Maç her zamanki gibi heyecanlı ve coşkulu geçti. Kazanmıştık, slogan atarak metroya bindik. Ana baba günü idi, kızımı önüme aldım. Kalabalıkta kızım üçümüzün arasındaydı, korumaya çalışıyorum ama herkes birbirine yapışmış durumdaydı.
Sohbetlere devam ediyorduk ama kızıma temas benim ufaklığı büyütmeye başladı. Resmen kızıma bir zaman sonra dayamaya başladım.Kızımın tepki verecek hali yoktu. Eğer ben dayıyorsam bizimkilerde dayıyordur diye düşündüm. Baktım onlarla da kızımın arasında boşluk yoktu.
Kızım 3 koca yaraklı adamın ortasında sıkışmıştı ama kıpırdayacak yer yoktu. Neyse ki iki durak sonra metrodan indik ve arabaya gittik. Arabaya gidince bizim Erdal’ın bir bekar evi var, oraya gidelim ve bir güzel kafaları dağıtalım dedik.
Eve giderken biraları içkileri arabaya yükledik. Eve gidince tv de müzikler, eğlenceler açıp bir yandan içip coşuyorduk. Kızım kendi halinde tv izliyor, tekefonu ile oynuyordu.
Oturduğu yerde düşük bel pantolonundan çatalı görünüyordu. Büyük göğüsleri vardı ve göbek deliği çok tatlı duruyordu. Hem içiyor hem de kızımı izliyordum.
Bir ara eşimi aradım ve geç geleceğimizi ya da burada kalacağımızı söyledim. Şarkılar türküler derken saat bayağı geçmiş, artık sarhoş olmuştuk. Tv deki oyun havasını duyan Erdal kalkıp oynamaya başladı. Gidip kızımın elinden tutup onu da göbek dansı yaptırmaya başladı.
Gerçekten hepimiz coştuk, alkışlar gülmeler eşliğinde kızım oynuyor biz onu seyrediyorduk, çok güzel oynuyordu. Erdal dansöze para takar gibi kızımın göğsüne para sokuşturuyor kızım ise göğüslerini sallıyordu. Terleyen Erdal tişörtünü çıkardı, sadece pantolon ile kaldı. Bir yandan kızıma içki uzattı.
Terleyen kızım buz gibi birayı götürüyordu. Erdal kızımla oynuyor, bir yandan da bardak bardak içkileri içiriyordu. Kızım yarım saat sonra gülücükler saçmaya başladı. Saçma saçma bağırıyor şarkıyı o söylüyordu. Hiç bu kadar uçacağını düşünmezdim.
Erdal kızıma arkadan sarılıyor, hafif hafif göğüslerini elliyordu, arkadan dayıyordu. Biz Mehmet ile sadece izliyorduk. Bir ara Erdal kızımın önüne eğilip pantolonunun düğmelerini çözmeye başladı. Halen bir şey diyemiyordum.
Belini çözüp göbeğini rahatlattı ve “bak böyle daha güzel, şimdi salla göbeğini ” dedi.Açılan düğme ile göbeği iyice ortaya çıkan ve külotu görünmeye başlayan kızım, sallamaya kıvırtmaya doymuyordu. Oynamaktan kan ter içinde idi.Erdal kızımın bardağını boş bırakmıyor sürekli ” terledin iç, yoruldun iç ” diyerek içiriyordu.
Göbeğini iyice açınca ve pantolonu hafif inince ben sertleşmeye başladım. Baktım Mehmet’te gözlerini alamıyordu. Cebinden çıkardığı paraları açık düğmesinden külotuna doğru sokup oda oynamaya başladı. Kızım hem içiyor hem de oynamaya devam ediyordu ama iyice yorulmuş ve sallanıyordu.Sonra kızım yorgunluktan kendini yere bıraktı, resmen bitmişti, hepimiz gülüştük.
Erdal kucaklayıp yatak odasına götürdü. üçümüz birden yatak odasına gittik.Kızım sızmış kalmıştı, Erdal bana dönüp “bu kuzu burada uyusun, hadi soyalım” dedi.
Açık belinden pantolonunu sıyırmaya çalıştı ama çok dardı, paçalarından çekip çıkardı.Düşük bel pantolonun altına minicik bir tanga giyiyordu. Terden sırıl sıklam olan tangası kızımın taptaze amını ortaya çıkarmıştı.Zaten küçücük olan tanga birde ıslak olunca tablo gibi bir manzara vardı karşımızda. Sonra Erdal üstündeki yukarı sıyırınca sutyenli ve tangalı bir halde kalmıştı. İş bu noktaya gelmişti ama hiç bir şey söylemiyor, sadece izliyordum.
Tam içeriye gidecekken Erdal elini sutyenine atıp çözdü. O an karşımıza kızımın göğüsleri çıktı. Çok tatlıydılar ve acayip tahirk oldum. Erdal bir eli ile birini sıktı sonra diğer elini amına götürdü. Önce yoklayıp sonra tangasını çıkardı. Kızım süt gibi, kaymak gibi karşımızda idi, nasıl azmıştım anlatamam.
İkisi de “ben böyle bir şey görmedim, çok güzel” deyip duruyorlardı. Erdal yanıma gelip “hadi sen babasısın ilk sen tadına bak” dedi. Erdal öyle deyince bir anda olmaz diyecektim ama diyemedim. Enfes bir güzellik önümde serilmiş yatıyordu, dayanmak mümkün değildi, sonra ikisi gittiler ve odanın kapısını kapadılar.
Kızım sarhoş ve çırıl çıplak yatıyordu. Neredeyse yarım saattir ereksiyon halinde idim. Ne yapacağımı düşünürken koklamak istedim ve tüm vücüdunu. Elimle göğüslerine, o salladığı göbeğine, kalçalarına dokundum, amını mıncıkladım. Sonrasında hırlayarak, bağırarak öpüp yaladım. Hık mık ediyordu ama hiç uyanmadı. Resmen yedim onu ve sonra soyundum. Ufaklığı amına dayadım, kızlığı umrumda değildi, zaten kız değilmiş. Amına girdim ve deli gibi siktim.
Bir ara kapı açıldı ve bizimkilerin “bu iş tamam” dediklerini duydum. Memelerini öyle sıkıyor, amına öyle giriyordum ki annesine böyle vahşi hiç davranmadım. Seviştikten sonra içine boşalmadan çıkıp, dışarıya boşaldım. Keyif ve yorgunluktan ölüyordum, odadan çıkıp,kanepeye uzandım.
Kanepede uyuya kalmışım, uyandığımda Mehmet yanımda oturmuş televizyon seyrediyor, Erdal ise yoktu.
Kalkıp yatak odasına gittim, kızımın iniltileri geliyordu.Erdal da hırlıyordu. Kapıyı açınca gördüğüm manzara acayipti. Erdal kızımın yatakta kıçını havaya dikip amına girip girip çıkıyordu. Erdal inleyen kızımın üzerine abanıp saydırmaya başladı. Kısa ama hızlı gidip geliyordu, sonra boşaldığını gördüm.
İçeriye gittim, Erdal da peşimden geldi, aldığı zevk yüzünden belli oluyordu.Erdal, sızmak üzere olan Mehmet’e işaret etti. Mehmet yapmaz diye düşündüm ama Mehmet sallanarak yerinden kalkıp odaya gitti. Sonra ben ve Erdal uyuya kalmışız. Sabah uyandığımızda kızım ve Mehmet’in sarılarak uyuduğunu gördüm. Mehmet’te orada uyuya kalmış.
Sabah kendimize gelince, hemen kızımı giydirdik. Sonra da konuşup bu sırrı koruyacağımıza söz verdik. Benden özür dilediler ama ben de suçlu idim.Kızım uyanınca yarım yamalak bir şeyler hatırlıyormuş bana önce kızdı sonra yumuşadı.Kızımla aramız düzeldi ama bir daha kızımla maça gitmedim.