Benim adım Demet. 29 yaşındayım ve eşimle 10 yıldır konutluyum. Yaşı benden azıcık büyük olduğu için başlangıçta ailem bu konutluluğa azıcık karşı çıkmıştı. Ben tabi o kadar ilerisini düşünemediğim için, yalnızca hoşlandığım adamla beraber olmak…
Benim adım Demet. 29 yaşındayım ve eşimle 10 yıldır konutluyum. Yaşı benden azıcık büyük olduğu için başlangıçta ailem bu konutluluğa azıcık karşı çıkmıştı. Ben tabi o kadar ilerisini düşünemediğim için, yalnızca hoşlandığım adamla beraber olmak istiyordum. Ondan öylesinden hoşlanmıştım ki, evlenmesem dahi bekaretimi ona bozdurmayı kafama koymuştum. İnsan kafasına koyduğu şeyi yapar derler ya, hem ilk defa kendimi ona verdim, hem de onunla evlendim. Şu ana kadar her şey çok iyi gidiyor. Eşim kendinden beklenmeyecek bir performansla beni evire çevire hemen her gece sikiyor, mutlu ediyor, elinden geleni yapıyor. Başlangıçta haftada iki üç kere ancak birlikte olurken şimdi onunla hemen her gece sevişiriz. Bütün bana uygun kalınca ve büyükçe bir yarağı, beni her zaman şımartacak kadar da sevecen bir tutumu var. Geçimli bir beraberliğimizin olduğunu söyleyebilirim. İsteklerimizi birbirimize sarih sarih ifade etmekten de çekinmeyiz. Usumuza gelen her yerde, her pozisyonda sevişmek bizim için çok doğal. Eşim ön sevişmeyi çok iyi öğrenir. Beni öylesine hazırlar ki deliresiye bir hevesle dolup “Sik beni,sik beni” diye bas bas haykırırım. O anda usum beynimden çıkar sanki. Hiçbir şey düşünemez halde olurum. Karşımda kim olsa altına uyuyup yarağını beğene beğene yiyebilirim. Bunu söylerken eşimi kandırdığımı düşünmeyin sakın. Şimdiye kadar bunu usumdan dahi geçirmedim. Zira onu beğeniyorum ve sadece onun orospusu olmak güzelime gidiyor. Peki usumdan hiçbir iblislik geçmiyor mu dersiniz? Geçmez mi? İşte o deliresiye istekli olduğum zamanlarda en çok bir başka erkeğin daha aynı anda beni arkadan becermesini istiyorum. İki eforlu erkeğin arasında pestil gibi ezilmek, birinden kaçarken ona, ondan kaçarken diğerine sikilmek istiyorum. Bunu kocama da söyledim. Olmaz demedi ama bugüne kadar bir devasına da bakmadı. Yalnız unutmadan söyleyim, kocam beni henüz hiç arkamdan sikmedi. Bunu istediğimi de birkaç defa kendisine söyledim ama, götümden henüz yarak yiyemedim. Sanırım günah filan diye düşünüyor. O akşam konutluğumuzun onuncu sene dönümüydü. Ben sanki ilk defa karşılaşıyormuşcasına kocamın sikini hevesle emip yalarken, o da benim amcığımdaki balları aç bir ayı gibi yalayıp yutuyordu. 69 bizim sık sık yaptığımız, çoğu gece yatıp kaldığımız bir pozisyondu. Diliyle içimde helozonik daireler çizerken göt deliğimin üzerinde gezen parmakları öyle coşku verici duygular yaratıyordu ki, ortasına her dokunuşunda kendimi yakalayamıyor ve irkiliyordum. İçimde fırtınalar estiren bu duygu, beni yarak çılgınsı yapıyor, “Sok… Sok artık…” diye dilenip kendimi kaç yüzüncü defa kocamın altına atıp kaşarlanmış bir orospu gibi kıvrandıkça kıvranıyor, o top kurşunu gibi yarağını amıma kökledikçe ohh sürükleyip yangınımı söndürmeye çalışıyordum. Kocamı sırtüstü yatırıp kucağında ata biner gibi yarağının üstüne oturarak zıplamak var ya, tarif edilir gibi bir mutluluk değil. Ben böyle çılgıncasına onun yarağını içime sokup çıkarırken, o bir taraftan bızırımı da tahrik ederek beni zevkin doruklarına çıkarıyor ve ikimiz birden sarsıla sarsıla boşalarak birbirimize kenetleniyorduk. Sikiştikten sonra şayet ikinci seans yapacaksak benim yaptığım şey her zaman hemen kocamın erkekliğini ağzıma almaktı. Bu hem onun, hem de benim çok güzelimize gidiyordu. Her seferinde beni çılgın ederek yırtarcasına amıma giren mağrur kral, şimdi perişan dayanağa fukara bir halde yumuşacık lokum gibi ağzımın içinde dolanırken, apayrı bir duygu hissediyordum. Hele onun yavaş yavaş ağzımın içinde dikilmeye başlaması, daha sonra artık ağza sığmayacak hale gelince de yıldırım süratiyle asıl yuvasına şimşek gibi girmesi, bayan olarak yaşayabileceğim en hoş zevkli anlardı. Şayet ikinci bir seans yapmıyacaksak, ya da ikincinin sonundaysak, bir zaman onun içimden çıkmasına izin vermezdim. Taparcasına onun üzerine kapanır, bana bu zevkli dakikaları yaşatan eforun önünde hürmetle eğilirdim sanki. Kocamsa beni öpücüklere boğar, kulağıma tatlı laflar fısıldar ve parmaklarıyla da göt deliğimin çevresinde her zamanki gibi gıcıklayıcı gezintiler yapardı. Bu akşam da artık son sevişmemizin ardından yeniden onun üzerine kapandım. O kadar mutluydum ki, 10 yıldır böylesine bir beraberliği olan ve mutluyum diyebilen çok az bayan vardır herhalde. Ne kadar kaderliyim diye düşündüm. Böyle düşünürken ikimiz de hafifçe kendimizden geçmişiz sanki. Kendime geldiğimde kocamın büyülü parmaklarıyla okşadığı götümde anormal bir sıcaklık hissettim. Birden iblis usuma yeniden o her zamanki tutkumu getirmişti. Keşke şimdi bu haldeyken biri gelip arkama geçse ve senelerdir alev alev yanan siyah incime yırta yırta yarağını geçirse diye düşündüm. Popomun ateşi giderek çoğalıyordu. Sanki bu yetmezmiş gibi deliğimin çevresinde sıcak bir rüzgar esiyordu. İnsan istediği şeyi bazen, böyle oluyormuş gibi sezer ya, öyle bir duyguya kapıldım. Kocam uyuyordu. Ben de bu iblisçe düşüncesi unutup artık yatayım demeye kalmadan göt deliğimin ortasına yumuşacık bir öpücük kondurulduğunu hissettim. Oda zifiri karanlıktı ve hiçbir şey görünmüyordu. Asıl olması asla muhtemel olmayan böyle bir hayalin tesiriyle yine azmayı istemiyordum ama, bunun asıl olmasını da öyle arzuluyordum ki.. Hani bir düş görürsünüz de bütün en hoş yerinde uyanınca, gözlerinizi kapayarak devamını görmek istersiniz ya, ben de öyle yaptım. Gözlerimi sımsıkı kapayıp tam usumu beynimi, duygularımı, tutkularımı, ihtirasımı arkama yönlendirdim ve beklemeye başladım. Ilık ve yumuşak iki dudağın tekerrür deliğimi öpmesi istemeden beni irkiltti. Kocam uyanacak diye ödüm patladı. Hâlâ hayal mi, düş mü, ya da olacak şey değil ama, reel mi kavrayamadığım bu vaka karşısında kaskatı kesildim kaldım. Neşelenmem mi, korkmam mı, ne yapmam gerekli geldiğini kestiremiyordum. Ama istiyordum ve devamını bekliyordum. Bu öyle bir isteyiş ve bekleyişti ki, yaşamayana anlatmak herhalde çok güç. Bekledim, hem de deliresiye bir hevesle bekledim. Az sonra götümün deliğine usulca ve yumuşakça ıslak bir yarak başı dokununca, titremeye başladım. Kendimi yakalayamıyordum. Bir taraftan her şeyin biteceğinden, bir taraftan kocamı uyandırmaktan korkuyordum. Uf bu kadar sene isteyip te bulamadığım elde edemediğim şeye bu gece sahip mi olacaktım yoksa? Nihayet en az amım kadar sıcaklıkla sikilmeyi bekleyen götüme bir yarak girecek, beni siktikçe sikecek ve ateşim sönsün diye ıslak tohumlarını zevkle içime fışkırtacak mıydı? Görüşü dahi bir bayanı çıldırtmaya yeterli bu duyguları yaşarken, hâlâ titrememin geçmemesinden dolayı külfetliydim. Az sonra artık arkamda gerçekten var olduğuna inandığım hayallerimdeki erkeğin iki eli, büyü dolu 10 parmağıyla sırtımda yol almaya başladı. Yaşamımda hiç bu kadar heyecanlanmamış, hiç bu kadar seks yüklü olmamıştım. Titremem daha da arttı ve katlanamayarak boşalmaya başladım. İnanamıyordum, kocamın uzun uzun uğraşmalarıyla çeper güç orgazm olabilen ben, bir sikin götüme dokunması ve 10 parmağın bedenimde dolaşmasıyla mucizevi şekilde boşalıyordum. Artık tamamen kendimi vakaların akışına vazgeçtim. Hiçbir şey düşünemiyor, hiçbir şeyin idrakini yapamıyordum. Büyülü parmaklar vazifelerini öyle layıkıyla yapıyorlardı ki, sırtımda değdikleri her yer, sanki ilk defa keşfedilmiş erotik bölge gibi beni coşkudan coşkuya çekiyordu. Aynı anda göğüslerime inen iki elin memelerimi avuçlamasıyla kendime geldim. Şahane ve çok eforlu bir erkeğin kollarında olduğumda kuşku yoktu. Ama bu iş nasıl olmuştu hala öğrenemiyorum. Göğüslerim bu davetsiz davetlileri öyle hoş ağırlamışlardı ki, sanki tam duygu
ları orada toplamışcasına meme başlarım fındık gibi sertleşti. Aman Allahım, sanki beynimi okuyan benimle beraber aynı duyguları yaşayan biri vardı karşımda. Eller meme uçlarımı aynı anda öyle bir sıktılar ki, canım çıkıyor sandım. O kadar ani olmasına karşın tam acımı içime atıp nasıl haykırmadığıma hala şaşıyorum. Ama yaşadığım bu fantastik hoşluğun sona ermemesi için kocamın uyanmaması gerekiyordu ya, onun için haykıramamıştım işte… Kendime ben dahi inanamadım. Demek içimde öyle bir orospuluk duygusu vardı ki, reflekslerimi dahi bastırıyordu. Evet meme uçlarımın eforlu eller tarafından böylesine bütün zamanında bunalmasına ağzımı açıp haykıramamıştım ama, natürel ki irkilmekten de kendimi alamamıştım. İşte bu sırada popomu azıcık kaldırıp göt deliğimi de farkında olmadan açtığımı hissettim. Zira o tatlı ıslak şey içeri bir adım daha atmıştı. Kendimde yeni bir şey daha keşfetmiştim.Göt deliğim, 1-2 santim kadar içine girmiş bu arzulanan konuğa öyle ikramlarda bulunuyordu ki, aralıksız açılıp kapanarak sanki yarağın başını bir ağız gibi yalıyor, emiyordu. İlk defa başıma gelen bu vaka beni daha da isterik hale soktu. Nasıl bir haz, nasıl bir zevk anlatamam. Sanırım böyle bir şey erkekleri de çok heyecanlandıran ve mutlu eden bir harekettir. Belki yaşayanlar öğrenir. Şimdi karanlığın ortasında kendimi, senelerin açlığını ve susuzluğunu bir anda gidermek için sabırsızlanan yalnızca bir göt deliği olarak görüyordum. Bir de beni mutlu etmek için yaratılmış ve bu gece için itinayla seçilmiş bir yarrak vardı. Onun dışında hiçbir şey sezmiyordum artık. Şayet sesimi çıkarma ihtimalim olsa, “ne olur sik beni artık, sok şu mükemmel yarağını götümün derinliklerine, yırta yırta sok. Sok çıkar yeniden sok. Doyur beni, doyur, sik sik doyur” diye yeri göğü inletmeye hazırdım. Ama yapamıyordum işte. Fakat usumdan geçenleri okuyan bir yonga vardı sanki adamın yarağında.. Az sonra memelerimdeki eller aynı coşku verici okşayışlarla geriye doğru gitti, gitti ve popomun kanatlarındaki yerini aldı. Hafif hafif öyle bir aralayışı vardı ki, götümün yavaş yavaş, milim milim hevesle açıldığını seziyordum. Şayet yarağın başı içinde olmasa bu görüntüyü izlemek de herkese sanırım mükemmel bir haz verirdi Ben artık yarağa kilitlenmiş, götüm açıldıkça içime dolan o şahane aletin tadını çıkarmaya bakıyordum. Öyle ustaca sikiliyordumki anlatamam. Aradan ne kadar zaman geçti öğrenmiyorum. Ama epeyce uzun sürmüştü. O da tadını çıkara çıkara sikmeyi öğreniyordu doğrusu. Yavaş yavaş açılan götüm birden kapandı. Yarağın girişi de durdu. Kavradım ki yumruk gibi başı artık benim içimdeydi. Gerisini almak daha basit olur diye düşündüm bir an. Kısa bir duraklamadan sonra adam popomu koparırcasına iki yana açmaya devam ediyor, götüm de yarağın girmesi için yol açmaya çalışıyordu. Gerisi basit girer derken boyunu hesaplamamışım. Artık içimde bir yerlere takıldığını sezdiğim yarak, durmadan girmeye devam ediyor, içimde sanki bazı organlarımı ufalıyordu. Can Veriyorum diye düşünürken taşakların popoma dokunmasıyla hem acının hem de zevkin doruklarına vardım. O an başımı çevirip dudaklarımı dudaklarına teslim etmek, onları ağzında sanki bir sakız gibi çiğnenmesini sağlamak istedim. Ama yapamadım. Zaman her şeyin ilacıymış, az evvel can veriyorum diye düşünürken şimdi içimdeki bu kazığa alıştım. Onun azıcık hareket etmesini, içimde olduğunu sezdirmesini istiyordum. Kavrayışlı yarak hemen harekete geçip yavaş yavaş geri çekilmeye başladı. Bu atak edecek askerlerin manevradan geri çekilmesi gibidir allahın izniyle diyordum ki adam gülle gibi üstüme çöküp yarağını götümün dibine kadar tekerrür geçirdi. Ömründe ilk defa erkek gören kızlar gibi ben yeniden boşaldım. Ne hoş bir duyguydu Allahım. Hadi yeniden, yeniden dememe gerek kalmadı ve yarak içimde piston gibi gidip gelmeye, giderek de süratini çoğaldırmaya başladı. Ben ağzımı sonuna kadar açmış ahh ohh uff diye haykırıyordum. Ama sesim çıkıyor muydu çıkmıyor muydu emin değilim. Bu gelgitler arasında kaç kere orgazm olduğumu saymayı da artık bıraktım. Birden ta baştan beri amcığımda ölü gibi uyuyan kocamın yarağı hafif hafif kımıldamaya başladı. Mucizevi bir duygu kasırgasının girdabına kapılmış gibiydim.Amcığım bu hoş daveti hemen kabullenerek harekete geçmiş ve kocamın müthişini emer gibi kasılmaya başlamıştı. O da ritmik hareketlerime ritmik yanıtlar veriyor, her kasılmada azıcık daha kabararak ve gelişerek amımın içini iyice doldurmaya devam ediyordu. Neremden daha çok zevk aldığımı, nereye dikkatimi vermem gerektiğini unuttum. Afallamışlığım geçtiğinde içimde patlamaya hazır iki bomba duruyor gibiydi. Bir an içimde bir kaşıntı hissettim. Hangi deliğimde olduğunu farkedemedim. Güzel farketsem ne olacaktı ki. Refleks bir hareketle popomu alta doğru bastırıp sağa kaykıldım. O anda çok enteresan bir şey oldu. Üst üste döşenmiş iki boru gibi içimde duran yarraklar birbirine sanki dokunarak daha da sertleştiler. Sanki gidişatı kurtarmak ve bir evvelki hareketi düzenlemek ister gibi bu sefer farkında olmadan sola kaykıldım. İki yarak daha da kabarıp gelişerek içimden beni tutsak aldıklarını bülten eder gibiydiler. Bu çok güzelime gitti. Şimdi isteyerek kendimi bir sağa bir sola bastırıyordum. Kırt kırt içimden gelen yarak sesleri beni bir ilginç yapıyordu. Bu gidişattan rahatsız mı oldular, çok mu beğendiler öğrenmiyorum, kocalarımın ikisi birden yaraklarını yavaşca sürüklemeye başladılar. Ohhhh kendimi nasıl hafif hissettim bilemezsiniz. Sanki içimden iki soba borusu çıkmış gibi gevşedim. Demeye kalmadı, arkamdan dibine kadar götüme köklendi. Feleğimi afallamış gibiydim. Ne olduğunu kavramaya çalışırken götümden çıkan yarağa neşelenemeden kocam amımı olanca süratiyle doldurdu. Evet bu arada kocamın uyandığını ve bize katıldığını yeni farketmiştim. Hiçbir şey olmamıscasına kimsenin sesi çıkmıyordu. Gecenin suskunluğunu bozan şeyse, bir şimendiferin hareketi gibi sırayla içime girip çıkan yarakların çıkardığı seslerdi. Şak floop, şuk foost, Şak floop, şuk foost, Şak floop, şuk foost… Yaşamın en hoş enstrümantal parçası dahi bu kadar hoş bestelenemezdi. Ne mükemmel bir uyumdu. Bu arada üstüme bastırıp beni tamamen saran adamla kocamın arasında bütün hayalimdeki gibi bir sandviç ilişki yaşıyor, pestil gibi ezilmekten dinlediğim mutululuğun tadını çıkarmaya çalışıyordum. Sanki üç birey tek bir beden olmuştuk. Beni orgazmdan orgazma çeken bu iki erkeğin arasında olmak nasıl bir duygu, bunu anlatacak bir kelime herhalde bizim dilimizde yoktur. müzik ebedîye kadar devam edip gitti. Bir ara üstümdeki adam doğrulup yarağını süratlice geri sürüklediği an, müziğin ritmini bozmak ister gibi durdu ve ardından yangını sördürecek ilaç gayesine içime sıcak akışkanlarını bir itfaiyeci hortumu gibi fışkırttı. O ığıl ığıl tohumların göt deliğimin duvarında yaptığı gezintinin hülyalarına dalmıştım ki, aynı harekât bu sefer amımın içinde hakikatleşti. Sonra usulca ikisi birden yeniden sonuna kadar içime girdiler. Adam üstüme kapandı ve beni tekerrür sımsıkı sarıp ezebildiğince ezdi. İnanır mısınız, ne amımı, ne götümü, ne yarakları artık sezemiyordum. Bir pres makinasındaki karton kutu gibi kendimi, adamı ve kocamı tek bir cisim olarak idrak ediyordum. Boşalan yaraklar sanki daha da gelişip şişmişler ve sanki deliklerimin duvarlarına yapışmışlar gibiydi. Bir zaman böyle bekledikten sonra üstümdeki adam usulca doğruldu ve bana şişliği inmiş ama onun yerine boyu uzadıkça uzamış gibi gelen yarağını içimden sürüklemeye başladı. Sürükledikçe çıkıyor ama
sonu bir cinsli gelmiyordu sanki. Az sonra yarağın götümle teması kesildi. Tuhaf tokmakçım geldiği gibi karanlıkta kaybolmuştu. Kocam hafif hafif dudaklarımdan öpmeye başlarken ellerini popoma doğru uzatmaya başladı. O büyülü parmaklarıyla yeniden götümün deliğini okşamasını bekliyordum. Birden sanki oluşan çukura parmağının girdiğini hissettim. Zati bacak aram vıcık vıcıktı. Yanlış bir şey yapmış gibi kocam parmağını götümden hemen çıkardı. O zaman yaşadıklarım gözlerimin önünden bir şerit gibi geçti, bir sızlama ve bir acı duydum. Neler olduğunu Yaradan öğrenirdi artık. Ama o kadar hoştu ki, her şeye kıymetti. Yumuşak dudakları dudaklarımdan yavaş yavaş yanaklarıma ve kulaklarıma doğru kaydı. Beni çok huylandıran o kulak öpücüklerinin ardından kulağıma şunları fısıldadı : “Onuncu senemiz mübarek olsun karıcığım. Hediyesini hoşlandın mı?” Her şeyi o ayarlamıştı demek ki benim için. Beni ne kadar çok sevdiğini öğreniyordum ama, kendisinin bir kere dahi tatmadığı götümü bir başka erkeğe siktirmeme razı olacağı hiç usuma gelmezdi. Hele bunu hiçbir şey olmamış gibi izlerken heyecanlanıp kendisinin de beni sikmesini kırk yıl düşünsem usuma getiremezdim. Azıcık kızmıştım sanki ama mutluluğumun yanında bunun sözü dahi olmazdı. Ben de onun kulağına eğilip teşekkür ettim ve “Unutma ben her zaman yalnızca senin orospunum…” dedim. Mutluluğu suratından okunuyordu. Usulca doğrulup kalktım. Yatmak üzere 69 pozisyonuna yattım. Yumuşacık lokum gibi olmuş sikini yutarcasına emdikçe içinde kalan tohumlar ağzıma geliyordu. Koku, tat, lezzet her şey müthişti. Aynı anda kocam da kafasını bacak arama yerleştirdi. Ciğerlerine doldururcasına kokumu içine sürüklüyordu. Azıcık sonra sıcacık dudaklarını amımla götümün arasındaki bölgeye değdirdi. Bir zaman öyle kaldıktan sonra bir ısırık attı. Sonra koparırcasına o bölgeyi emmeye başladı. İçine sürükledikçe hem amımın hem götümün deliği ağzına doğru yanaşıyordu. Evvel acımı dindirmek istermişcesine herhalde görünüşünden sefil gidişatta olan götümün deliğini uzun uzun öptü. Sonra dilini gezdirmeye başladı. Bir öpücük de amcığıma kondurdu. Dili yeniden aynı marifetle amımla götüm arasında gidip geliyor, kâh ön deliğimin, kâh arka deliğimin içine dalıp sanki paklik yapıyordu. Bu arada kendi dölüyle götümü dolduran döller arasındaki farkı test ediyor gibiydi. Onun bu hareketi beni öyle hafifletti ki, kocamla evlendiğim ve yalnızca onu hoşlandığım için bir kere daha mutlu oldum. Böyle koca arkadaşlar başına…
Böyle pespembe bir amcık daha önce görmedim desem yeridir