En son liseli Murat’ın garipliklerinden sonra Cansu’yla birlikte bu ergenlerle görüşmeyi bırakmıştık. O günden sonra ben çok daha dikkatli olmaya karar vermiştim. Zaten halihazırda yakışıklı ve çok iyi sikiştiğim bir sevgilim vardı. Artık fantazilerimi evimde dildolarımla kendimi tatmin ederek yaşıyordum. Tabii gerçek seksin yerini tam tutmuyordu bunlar. Bazı günler bindiğim taksideki kolları façalı şoförün, fırındaki üstü başı un olan şişman kıllı adamın üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyordum, ama dayanıyordum da. Bu yüzden de neredeyse her gün evde mastürbasyon yapıyordum. Yalan yok, görüşmeme kararını ben vermiş olsam da, bizim liseli ergenlerle grup seks yaptığımızı hayal ederek de mastürbasyon yapıyordum arada.
Bu sırada da Cansu bir açıldı pir açıldı resmen. Daha önce sevgili olmadan sevişmeyen kadın gitti, yerine her gördüğü adamla sikişen bir kadın geldi. Herhalde birlikte gittiğimiz spor salonundaki bütün eğitmen hocaları yatağa atmıştır. Bir de artık rutinimiz olmuştu, ne zaman içsek Cansu yaşadığı seks hikayelerini anlatıyordu. Hele tanıdığım biriyle yaşadığı birşeyse daha da keyifli oluyordu dinlemesi.
Sonraki günlerde bir de iş yerimden terfi aldım. İş yerinde derinleşen dekoltelerimin, kısalan eteklerimin ne kadar etkisi oldu bilmiyorum, ama artık daha çok kazanıyordum. Ben de Cansu’nunki gibi güvenlikli ve havuzlu bir siteye taşındım. Taşınma işleri yoğunluğu derken de sevgilim Orkun ile birbirimizi biraz ihmal ettik. O yüzden de 9 günlük bayram tatili için tatil planı yaptık. Planımız, Orkun 5. günden itibaren çalışacağı için 4 günle sınırlıydı. İlk 4 gün Orkun’la Fethiye’de bir butik otelde romantik bir tatil planladık. Diğer 5 gün için de Cansu ile birlikte Antalya’da herşey dahil otel tatili ayarlayacaktık.
Orkun’la daha tatilin ilk günü, denizde ve kumsalda oynaşmayla başladı. Birbirimizi çok özlemiştik gerçekten. İlk akşam ise neredeyse 4-5 saat sikiştik. Fethiye’nin sıcak havasına bizim azgınlığımız eklenince klima da fayda etmemiş, çarşafta kuru yer kalmamıştı…
Ertesi gün sabah ise kahvaltıdan sonra otelin sahibi Orkun ile bişey konuşmak için yanına çağırdı. Adamın mahcup utangaç hali dikkatimi çekmişti. Orkun gelir gelmez ne olduğunu sorduğumda ise, “Odaların ses yalıtımı iyi değilmiş. Tv sesi gece yan odaya gitmiş, rahatsız olmuşlar…” dedi. İkimiz de meseleyi anladık tabii, adamcağızın az sikişin diyecek hali yoktu. Orkun durumdan utanmıştı, hatta benim de utandığımı düşünerek teselli ediyordu. Tabii sevgilisinin azgınlıktan kudurduğunu, yandakilerin bütün gece kendilerini dinlemiş olmasından tahrik olduğunu bilmiyordu.
O gün Orkun dışarda da çekinmeye başladı oynaşmaktan falan. Halbuki ben ikinci gün denizde sikişme hayali kuruyordum. Ne kadar, “Aşkım otelde rahatça sikişemeyeceğiz, kimse görmez denizde yapalım!” desem de kabul ettiremedim. Akşama doğru denize girdiğimiz koydan ayrılmak için mesire yerine bıraktığımız arabaya binince hemen Orkun’un mayosuna atıldım, sıyırıp sakso çekmeye başladım. Araba sote bir yerde olmasına rağmen Orkun halen tedirgindi. Tedirginliği sikine yansımıştı, zor sertleşti, ama hemen de boşaldı. Tüm dölünü yutup hemen koltuğuma geçtim ve kaykılarak elbisemin eteğini belime doğru sıyırdım.
Orkun ise, “Saçmalama, burda sikişmeyeceğiz herhalde değil mi?” dedi. Bense trip atarak, “Sikemeyeceksen bari oral yap!” dedim. Orkun da bu lafıma bozulup hiçbir şey demedi. Ben de daha da sinirlenip bikini altımı kenara çekip kendimi parmaklamaya başladım. Orkun yan gözle beni süzüp, “Kudurmuşsun sen!” deyip elimi amımdan çekip dudaklarıma yumuldu. Bir yandan da beni parmaklamaya başladı. 10 dakika kadar hem öpüşüp hem parmakladıktan sonra ben de orgazm olunca toparlanıp yemek yemeye, oradan da otele geçtik.
Şansımıza da odamıza girerken bizi şikayet eden yan odamızdaki çiftle karşılaştık. Şöyle bir alıcı gözüyle süzdüm. 30’lu yaşlarında 1.75 boylarında, manken fizikli kumral bir kadın ve yine o boylarda, hafif göbekli, ortalama tipli bir adamdı. Biz odaya girince Orkun yine utandığını falan anlattınca ben de, “Bırak onlar utansın, tüm gece onlarından odasında tek çıt çıkmadı. Normal olan bizimki!” dedim gülerek.
Daha sonra yatağa geçip öpüşüp koklaşırken de, “Aşkım cidden sence neden yandakilerin odasından hiç ses gelmiyor, ilişkimiz ilerleyince biz de mi öyle olacağız?” dedim. O ise, “Aman boşver, kapat konuyu!” diye kestirip attı. Aslında o sırada ben içimden keşke bizim odamıza gelseler, hem böylece sesten de rahatsız olmazlar diye düşündüm. Ama tabii bundan Orkun’a bahsedemedim. Bu tatilde kesinlikle emin oldum ki, bırak grup seks yapmayı, yapmayı teklif dahi etsem Orkun beni terk ederdi.
O gece ve tatilin diğer geceleri Orkun’un sessizce sikişme çabasıyla geçti. Sırf gürültü olmasın diye hızlı tempoda sikmedi veya ne zaman inlemelerim artsa ya dudaklarıyla öperek ya da eliyle ağzımı kapattı. Bu da tabii benim de seksten aldığım keyfi düşürdü. Artık akşamları, “Hadi boşalalım hemen de uyuyalım!” moduna geçtim ben de. Gündüzleri ise tüm ısrarlarıma rağmen denizde veya ormanlık yerde sikişme fantazilerimi reddetti. Ben de artık Cansu ile olan tatilimizi beklemeye başladım.
Tatilin 5. günü Cansu arabasıyla Fethiye’ye yanımıza geldi. Biz ikimiz oradan Antalya’ya devam ettik, Orkun da kendi arabasıyla İstanbul’a işe döndü. Bütün yol Cansu’ya Orkun ile tatil hikayelerimizi anlattım. Beni nasıl kuduruk halde bıraktığını, hiçbir fantazime katılmadığını falan sitem ederek anlattım. Halbuki ilk geceki sikişmemiz ne kadar harikaydı. Cansu da, “Arkadaşım sen üzülme, gideceğimiz otelde sana güzel ecnebi yarakları buluruz, keyfin yerine gelir!” diye dalga geçti.
Öğlen saatlerinde otelimize varınca hemen odalarımıza yerleştik. Daha doğrusu odamıza. Otel işini Cansu ayarlamıştı ve yer olmadığı için iki odalı bir suit tutmuştu. Otel çok lükstü. İkimizin de yatakları devasaydı. Tuvalette de kocaman bir küvet vardı. Hemen bikinilerimizi ve üstümüze plaj elbiselerimizi giyip öğlen açık büfeye koştuk. İkimiz de yemek yerken etrafı ve özellikle erkekleri süzüyorduk. Oteldeki müşterilerin çoğunluğu Slavdı. Her yerde uzun boylu, yapılı, sarışın erkekler dolaşıyordu. Onlar dışında daha az sayıda çekik gözlü kısa orta asyalılar ve nadiren tek tük araplar vardı.
Çalışanlar haricinde hiç Türk’e rastlamamıştık. Bunun üstüne Cansu da, “Aşkım bu tatilde tedbirli olmayı bırakabilirsin artık, bak etrafımızda Türk bile yok!” dedi. Ben de, “Ben bırakayım da hangisiyle yapacağız, baksana hepsinin yanında karısı var!” dedim. Cansu da, “Evli çiftler öğle yemeğine gelmiştir, bekarlar daha yeni uyanıyordur, sen rahat ol, buluruz bekar erkek de. En kötü şu araplardan biri bizi ikinci karısı yapar!” diye güldü.
Yemeklerimizden sonra birer kokteyl almaya bara gittik. Cansu dediğinde haklıymış, barda bekar erkekler vardı. Oturup birşeyler içerken iki erkek dikkatimizi çekti. Biri bizim yaşlarımızda, diğeri ise 40’lı yaşlarında idi. İki de sapsarı ve heykel gibi kaslılardı. Boyları ise 1.90 vardı. Cansu orta yaşlı olanı, ben de genç olanı kesmeye başladık. Çok geçmeden yanımıza geldiler. İngilizce sohbet etmeye başladık. Ruslarmış. Muhabbetin devamında ise baba-oğul olduklarını duyunca şok olduk. Benimki 26 yaşında, Cansu’nunki ise 51 yaşındaymış.
Baba olanın adı İvan, oğlunun ise adı Andrei idi. İvan çok karizmatikti, aslında ben de İvan’ı seçmek isterdim, ama Cansu erken davranmıştı. Andrei mecburiyetten bana kalmıştı. Aslında o da şimdiye kadar sikiştiğim erkeklerin içinde en iyisi olmaya adaydı, ama babası daha karizmatikti. İş için İstanbul’a gelmişler birlikte, sonra da tatil yapmak için Antalya’ya.
Biraz sohbet ettikten biz denize geçmek istediğimizi söyledik ve birlikte plaja geçtik. Şezlonglarda biraz daha içtikten sonra hafif çakır keyif olunca ben ve Andrei denize girdik. Biraz sonra da Cansu ve İvan. Soğuk suda yavaş yavaş ilerliyorduk. Tabi aramızda 30 cm boy farkı olunca onun ayağı halen yere değerken benim değmiyordu. Bununla ilgili bir şaka yapınca elini belime atıp sıkıca kavrayak kendine çekip, “Bana sarılabilirsin, boğulmanı istemem!” dedi gülerek. Benim sarılmama fırsat bırakmamıştı zaten, kendisi bedenimi bedenine yapıştırmıştı. Ben de bacaklarımı beline doladım.
Şimdi mayosunu zorlayan kazık gibi sikini hissediyordum. Hatta siki bikini bölgemde kalp gibi atıyordu. Kafam ise omzuna zor geliyordu. Göğsünden omzuna doğru uzunca bir dil darbesiyle yaladım. Sonra da gülerek, “Tuzluymuş!” dedim. Andrei de, “Bakayım!” deyip dudaklarıma yumuldu. Şimdi deli gibi öpüşmeye başladık. Ara ara Andrei eğilmekten yorulup iki eliyle popomdan kavrayıp beni biraz daha yukarı kaldırıyordu. Biraz yiyiştikten sonra boynumu, omuzlarımı oradan da bikinimin dekoltesinden memelerimi öpmeye başladı.
Bu sırada ben de Cansu ve İvan’ı arıyordum. Onlar da bizim çok yakınımızdaydı. Onlar da bize benzer pozisyonlardaydı. Cansu iki koluyla da İvan’ın boynuna dolanmış, yavaş yavaş bir yukarı bir aşağı hareket ediyordu. Dudaklarını ısırmadığı zamanlarsa öpüşüyorlardı. Kendi kendime (Biz ön sevişmeyi uzun tutmuşuz, onlar denize bizden sonra girdiler hemen sikişe geçmişler!) diye düşünürken Andrei ise mememin birini bikinimden kurtarmış, ucunu emip yalıyordu. Kafasını uzaklaştırıp mememi geri sütyenime soktum.
Sonra da elimi sikine atıp, “Oynama sırası bende!” deyip 31 çektirmeye başladım. İvan da, “Görmek ister misin?” deyip kafamı suya batırdı. Mayosu dizlerine kadar sıyrılmıştı. Küçücük bir taşağın üstünde gökdelen gibi bir yarak uzanıyordu. Nefes nefese kafamı sudan çıkarınca tekrar öpüşmeye başladık. Sonra yine popomdan iki eliyle kavrayıp bikini altımı eliyle kenara çekti ve beni sikine oturttu. Sikini içimde hisseder etmez gözüm kararıdı, bütün fantazilerim bir araya toplanmıştı, denizde yabancı bir erkekle sikişiyordum…
Dakikalar arayla orgazm oluyordum. Bir yandan sikişirken Andrei de sütyenimi çıkarmıştı. Şimdi memelerim ben zıpladıkça suda şıp şıp sesler çıkarıyordu. Ama öylesine bir zevkin ortasındaydım ki, Andrei’ye sütyenimi bırak diyemiyordum. Ben 4. kez orgazm olduktan sonra Andrei de boşaldı. Teşekkür edip dudağıma bir öpücük kondurdu. Ben daha kendime gelemeden Andrei sütyenimi omzuma bırakıp uzaklaştı. Ben de kendime gelince kimseye çaktırmamaya çalışarak sütyenimi giydim. Cansu ve İvan ise çoktan gitmişlerdi…
Cansu ile tatilimizin ilk günü hareketli ve yorucu başlamıştı bile. O gün dinlenmek ve otelin tadını çıkarmak dışında başka şey yapamadık 🙂